Tüm Kötü Şeylere İnat Sanata Tutunmak / Nicolas Bruno

Direnmek, var olan olumsuzluklara kafa tutmak ve yaşamla mücadele etmek şu dönemde oldukça zor. Dünya, bilinmez bir kaosun ortasında dönüp duruyorken bizler sonumuzun ne olacağına dair umutsuz sorular içerisindeyiz. Şu hayatta, ne olur bilinmez ancak bilinen tek gerçek sanatın yorgun ruhlara iyi geldiği ve bireyi mutlu ettiği.

Hayatındaki olumsuzlukları, sanat yoluyla yok eden bir sanatçı Nicolas Bruno. Genç yaşlarda uyku paralizisi ( genellikle rüya anında yaşanan uyku felci, halk arasında karabasan olarak da bilinir.) yaşayan sanatçı, uzun bir süre bu durumdan muzdarip olsa da yaşadığı kâbusları fotoğrafa yansıtarak kendi sanatını yarattı.

“Birden dehşete düştüğünüzü, gecenin ortasında hareketsiz bir şekilde uyanık olduğunuzu düşünün, yardım çağırıyorum kimseler yok!”

Bruno, gerçeküstü ve kavramsal olarak ürettiği fotoğraflarda figürlerini seçerken genellikle kendisi gibi uyku paralizisi yaşayan kişileri tercih ediyor. Fotoğraflarda karşımıza çıkan nesneler; gaz maskeleri, neon şapkalar, fenerlerdir. Sanatçının eserlerinde, fener ve ateşin kullanılması bilinçli bir tercihin ürünüdür. Felç anında yaşanan karanlık duruma karşı, bir meydan okuştur.

“Rüyalar kafamın içerisinde sinematik bir yorum oluşturur. Dijital manipülasyon ölçülü kullanıldığı takdirde harika bir araçtır”

Kendi deneyimlerini sanata dönüştüren sanatçı, hayallerin anlamsızlıkları ve anıların kafa karıştırıcılığının sanata dönüşmesi gerektiğini savunur. Uykuda yaşadıklarına “Gece Terörü” adını veren Bruno, bu terörü sanata dönüştürerek başa çıktığını söylüyor.

“Rüya anında gördüğüm olayları kaydetmek için yatağımın başına bir kağıt ve kalem yerleştiririm. Fotoğraf, bir nevi benim terapistim haline geldi. İyi fotoğraf ekipmanlarına sahip olmak, sizi iyi bir fotoğrafçı yapmaz. Önemli olan şey kısıtlı imkânlarla bir şeyler yaratmaktır. Kendime her zaman minimal bir alan yaratırım.